Hileli anketler hep yanıltır.

“Her seçim öncesinde olduğu gibi bu seçimde anket şirketlerinin üstünden tahminlerden ziyade hileli yönlendirme yaparak gündem belirlemeye çalışanların yaptıklarına şahit olduk. Şimdiye kadar Van ve ilçelerinde doğru bir anket yayınlandımı bilemiyoruz. Ama algı amaçlı onlarca anket yayınlandı. Bunların çoğunu dikkate bile almadık. Çünkü şehrin gözcüsü olarak biliyoruz ki her seçimde bu algıcılar büyük bir gürültü ile ortaya çıkar ve seçim bitince sessizce yeniden yer edinmeye çalışır.

Sahte anketlerle şampiyon gibi şişirildiler. Bu yollardan geçen biri olarak plan, proje nasıl işliyor anlatayım sizlere. İstedikleri adayları adaylaştırabilmek için sınıfından çıkartılmaları gerekiyor. Çünkü parti disiplini gereği görevi kabul etmek zorunda kalıyor. Daha doğrusu mecbur bırakılıyor. Yani ok, ibre siz ne derseniz aslında hep sonuç bu kişileri göstermeye ayarlı.

Artık anket şirketleri, doğru verilerin değil, paranın etkin rol oynadığı yerler halini aldı. Aday gösterildiklerinde ne skm ne teşkilat tanıdılar. Gözümüzün içine baka baka ‘BUĞUZ’ ediyoruz dediler. Teşkilata ellerinde mikrofonlarla ‘BUĞUZ’ ettiler. (Sözlük anlamını bilmedikleri ortada) Buğuz etmek nefret ediyorum, size kin besliyorum demektir. Buğuz etmek İslâm ahlâkıyla bağdaşmayan bir davranıştır. Allah için buğuz edersin, şahsın için değil. Buğuz, teşkilatı talan eder. Bu sözün ağızdan çıkışına şahitlik eden arkadaşlarımız ile nasıl konuşma resmen nefret kustular diye günlerce telefonlar da konuştuk.

31 Mart yerel seçimlerin ardından çarşıda pazarda ‘başarılı’ olduklarını ileri sürseler de gün geçtikçe kayba sebep olanların cephesi mahfillerinden ayyuka çıkan ‘başarısızlık’ ikrarları gerçeği ortaya koymaya yeterlidir. Yanlış hesabın sandıktan döndüğü, kibir budalalarının, hem kel hem fudul olanların buna sebebiyet verdiği hayıflanmaları artık yüksek sesle söylediğini duyuyoruz. Bu bir ‘dip dalga’ değil, görünen köydür. Defalarca uyardık, iyi niyetli çabalarımıza ‘fitne’ muamelesi yapıldı. Perşembe geliyordu, çarşambayı ıskaladık. Ne var ki hâlâ gerçeklere tahammül edilemiyor. Duvarı nem, insanı gam, teşkilatı fırıldaklık yıkar.”