
Gevaş’ta “İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma” programı Gevaş’ta, İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılı ve Mehmet Akif Ersoy’u anma günü dolayısıyla anlamlı bir program düzenlendi. 75. Yıl Ortaokulu..
Gevaş’ta “İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma” programı
Gevaş’ta, İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılı ve Mehmet Akif Ersoy’u anma günü dolayısıyla anlamlı bir program düzenlendi. 75. Yıl Ortaokulu ve Atatürk İmam Hatip Ortaokulu tarafından organize edilen etkinlik, Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa Gevaş Kaymakamı Bayram Yıldız, ilçe protokolü üyeleri, bazı sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, muhtarlar, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, 75. Yıl Ortaokulu Müdürü Beşir Yıldız günün anlam ve önemine dair bir konuşma yaptı. Yıldız, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün İstiklal Marşı’mızın TBMM’de kabulünün 104.yıldönümünü kutlamak ve Mehmet Akif Ersoy’u anmak için toplanmış bulunuyoruz. Milletlerin hayatlarında geleceklerine yön veren önemli olaylar, kilometre taşı niteliğinde abidevi şahsiyetler vardır. Genç nesillerin iyi yetişmesi, geleceğe güvenle bakabilmeleri ve milli şuuru ayakta tutabilmek için bu şahsiyetleri hatırlamak gerekir. Vatan ve ulus sevgisinin bağımsızlık, hürriyet aşkının en seçkin ifadesi olan, İstiklal Marşı’nı bize hediye eden Mehmet Akif Ersoy kimdir? Kıymetli Hazirun, Mehmet Akif; edebiyatçı, şair, eğitimci ,gazeteci, veteriner hekim olma özellikleri ile çok yönlü kişiliğine bir de milletvekilliği eklemiş, böylece toplumsal verimliliğini üst düzeye çıkarmış, etkileri kendi çağını aşarak günümüze kadar ulaşmış bir Türk aydınıdır. Devrin en tanınmış kişilerinden birisi olmasına rağmen milli mücadeleye katılmak için İstanbul’daki kariyerini bırakmış, milli mücadelenin şahlanması için vaazlar vermiş ve milli heyecanın uyanmasında etkin rol oynamıştır.

Mart 1921… Kurtuluş Şavaşı’nın en çetin günleri… I. İnönü savaşı kazanılmış, ayaklanmaların bir bölümü bastırılmış, bir bölümü ile de uğraşan TBMM binasında büyük bir coşkuyla , alkış tufanı kopmaktaydı. Bunun nedeni de bu başarıların ötesinde, Kurtuluş Savaşı ruhunun, bağımsızlık aşkının Mehmet Akif’in dizeleri ile Meclis kürsüsünden okunmasıydı. İstiklal Marşımız, yurdumuz işgal altındayken yazılmıştır. Ama Mehmet Akif , milletin esarete boyun eğmeyeceğine inanmış, yurdun işgalden kurtulacağına emin olarak bu dizeleri yazmıştır. Meclisin teklif ettiği 500 liralık ödülü çok ihtiyacı olmasına rağmen kabul etmemiş Darülmesai adında yoksullukla mücadele eden bir hayır kurumuna bağışlamıştır.
İstiklal Marşı şiirden, edebiyattan öte cümleler itibariyle derinliği olan içinde ruhlardan kopup gelmiş cazibeleri barındıran bir güftedir. Sadece edebiyat kültürüne sahip olmakla yazılabilecek bir şey değildir. Yıllar sonra 1936’da Akif’in hasta yatağında kendisini ziyaret eden bir dostuna İstiklal Marşı ile ilgili olarak söyledikleri gerçekten çok ilgi çekicidir. ‘İstiklal Marşı… : O günler ne samimi, ne de heyecanlı günlerdi. Fakat bir gün bile ümidimizi kaybetmedik, asla yeise düşmedik. Zaten başka türlü bu zor durumdan çıkabilir miydik? Ne topumuz vardı ne tüfeğimiz. Fakat imanımız büyüktü: O şiir, milletin o günkü heyecanının kıymetli bir hâtırasıdır. O şiir bir daha yazılamaz.. Onu kimse yazamaz.. Onu ben de yazamam.. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değil milletimindir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en büyük hediyem budur…’
Sevgili gençler; İstiklal Marşını sevmek, ülkemizi sevmektir.
İstiklal Marşını coşkuyla söylemek; ülkemize , bağımsızlığımıza sahip çıkmaktır. Bağımsızlığımıza sahip çıkmak ise, onurumuza sahip çıkmaktır.
İstiklal Marşı ve bayrak törenlerinde bizlerin göstereceği ciddiyet ve coşkunun derecesi bize bırakılan yüce mirasa ne denli sahip çıktığımızın göstergesi olduğundan; bayrak törenlerine karşı her zamankinden daha duyarlı olmak, bağımsızlık sevdası ile bu toprağa düşmüş şehitlerimize karşı boynumuzun borcu olmalıdır. Konuşmamın sonunda hem bu yüce destanı yazan büyük üstadı , hem de yazdıran sayısız kahramanı rahmetle anarken; Efendim müsaadenizle son sözü yine Üstad’a bırakıyorum. “ Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın.”

Konuşmanın ardından sinevizyon gösterisi sunulurken, öğrenciler tarafından oratoryo ve şiirler seslendirildi. Duygu dolu anların yaşandığı etkinlikte, 75. Yıl Ortaokulu tiyatro ekibi, Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazdığı dönemi anlatan bir tiyatro oyununu sahneledi. Oyun, katılımcılar tarafından büyük ilgiyle izlendi. İlkokul ve ortaokullar arasında düzenlenen ‘En Güzel İstiklal Marşı Okuma Yarışması’nda dereceye giren öğrencilere ödüllerini Kaymakam Bayram Yıldız takdim etti. Ödül töreninin ardından program sona erdi.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.